31 Ekim 2023 Salı

0

Biri Olmak

Daha çocukken ilk tanıştığım şey kibirdi, alçak gönüllüğüm bundan zannediyorum.
Ben herkesin alfabeyi öğrenmekte zorlandığı yaşta, bir zorbayla nasıl mücadele edilir'i öğrenmek zorundaydım.. İftiranın, yalanın içinde büyüdüğümden, bedeli ne olursa olsun karşısında dimdik durmayı iyi biliyorum.. Şimdi bu yüzden belki biraz tahammülsüz, aksi, patavatsız denecek kadar açık sözlü biriyim.  Kötülüğü gördüm, iyiliği seçmedim çünkü kötülüğe yalnızca kötülükle karşılık verebilirsin ya da o kötüyü, kötülüğü görmezden gelerek. Kabul etmesem de, bu da beni bugün gerçekçi yapan şey. Yine onlardan olmamaya çalışırken öğrendim.

Ben onların kötü niyetleriyle, kör cahillikleriyle savaşırken nasıl olacağımı, kendimi nasıl eğiteceğimi, büyüteceğimi bilemedim ve bunca karşı gelişin benim için neye malolacağını öngöremedim. Bütün işim gücüm'' nasıl biri olmayacağımla, ne olmayacağımla'' ilgiliydi. Nasıl zarar görmem, Nasıl kendimi ve sevdiklerimi korurum. 
Etrafıma hiç durmadan koza ördüm de ördüm. Durursam yara alırdım biliyorum, durmadım.

Ama içlerinde öyle bir şey var ki, öyle bir an..
Benim savunmasız bırakan, duvarlarımı yıkan.
Daha sekiz yaşındaki bir çocuğu gözünde yaşla, 
Yüreğinde kaygıyla uykusundan uyandıran bir şey..
Bir rüya aslında bir kabus.
Yıllardır kabus olarak gördüğüm tek şey.
Kabus şöyle başlayıp, şöyle bitiyor.

''Çok karanlık bir yere, kulağımı sağır eden bir sessizlikle beraber inmeye zorlanıyorum. 
Ayaklarımla nereye bastığımı kontrol ederek, ağır adımlarla. Sonrasında kör bir karanlığın içinde bir ışık görüyorum. Işık birini aydınlatıyor, bir adamı.. Bana dönüp gülümsüyor, Bu gördüğüm en kötü, en pis gülümseme. Benden isteği olan bir gülümseme, istediği şeyi alacağını bilen bir gülümseme.  Ayaklarım daha da ağırlaşıyor ama ona adım atmak zorundayım, direnmiyorum biliyorum işe yaramayacak, adım atıyorum. ''


Sonra uyanıyorum ve bir daha uykuya dalamıyorum. 
Bu daha sekiz yaşında bir kız çocuğunun rüyası..
Bir istismarın rüyası.. 
Sebep olanları biliyorum, affetmiyorum.
Bugün bile hala normal bir günün içinde, yüreğimi ansızın bu his kaplayıveriyor.
Savuşturamıyorum. Dakikalarca ..
Boğazımda büyüyor ha büyüyor.

Yıllardır bildiğim, maruz kalarak öğrendiğim, 
Belki mecalim yokken dahi karşı çıktığım, 
Direndiğim ve karşı çıkarken olduğum kişi..
33 yıllık mücadelenin, savaşın eseri..
Bugün beni ben yapan her şeye bazen şefkatle sarılabiliyorum, 
Bazen ittiriyorum bu kişiyi duymuyorum, tanımıyorum, görmezden geliyorum.
Sonra şefkatimi kendimden bu kadar esirgerken, 
Kendimi hor görmeyi ne kadar kolay yapıverdiğime şaşakalıyorum.
Ve görüyorum ki bu da sürece dahil ve hatta normal, herkeste biraz bundan var.
Yalnız olmadığım için sevinmiyorum ama biliyorum yalnız değilim.
Bu bana çare olmuyor ama yatıştırmaya yardımcı .. ''Yalnız Değilim''

Kendimden özür diliyorum,  
Çabayla, kararlılıkla, iradeyle .
Önemsiyorum çünkü önemli, önemliyim. 
Vazgeçiyorum. 
Sonra içime dönüp, kendime daha sıkı sarılıyorum. 
Bunu daha sık yapmalıyım, öğrenmeliyim.
Bir bakmışım vazgeçmekte beni değiştirmiş. 
Vazgeçmenin iyileştirici etkisini hatırlatıyorum.
Öğrendim ki değişmek kötü değil ve aslında değişmek zorunda da değilim.
Kendim olduğum ve kendim olmaya izin verdiğim her şey için mutluyum.
Belki keyfim yerinde değil ama mutluyum..

0 yorum :

Yorum Gönder