29 Eylül 2016 Perşembe

3

Dudak ürünleri

Merhabağğ
En olmazsa olmaz dediğim makyaj ürünü kuşkusuz ruj'dur. Gözlüğümü takıp,  rujumu sürer çıkarım, net. Makyaja çok düşkün değilim ama rujun yeri başka.. Yine içlerinde sevdiklerim ve sevmediklerim olan bir kolaj hazırladım. Buyrun .

                                                   Max Factor lipfinity 5264
Bu rujun daha önce mor rengini alıp blogda paylaşmıştım. Olumsuz yorum da yapmışım ne haddimeyse, şimdi o bilgiyi tamamen aklınızdan çıkarın. Bayıldım diyorum, bu zamana kadar kullandığım en güzel ruj fakat bu pembe renk, mor olandan biraz ayrı. Niye ayrı bilmiyorum ama mor olanı sürdükten sonra günün sonunda ruj dudaktan gittiğinde dudaklarım yumuşacık olmuyor. Parafin hissini bilirseniz, dudaklarımın üzerinde parafin varmışçasına, pembe de bu hissi yakalayamadım. Mor olan favorim, bittikçe yenileyeceğim. Hem rengi, hem o ne mat ne parlak olmayışı (yani o kremsi ruj oluşu ki en sevdiğim), kalıcılığı, kokusu 10 üzerinden 8 :) Bu pembe rengi de çok severek aldım yazın sürdüm sürdüm çıktım, özellikle tatil bölgelerinde kalıcılık değil ama duruşu, sürümü, kokusu yine harika. Yine görseli anlatmak yerine mor olanı anlattım ama max factor standına gidip ruja sarılıp '' Bana seni gerek, seni '' diyorum, beş dk. sarılıyoruz. O derece ;)  Max Factor yapıyor Hacı Abla ;)
                                                     

                                                            

                                                               Max Factor Lipfinity 5265
 
Benim için en olmazsa olmaz ruj rengi turuncudur. Turuncu rujun hastasıyım fakat böyle portakal rengi ruj bulmak için çok gezindim. Avon'dan Nyc'ye, Maybelline'den Flormar'a ve Hatta Mac'e baktıysam da sorun edindim ve bulamadım. Daha önce Max Factor'un bu turuncusuna da bakmış olmama rağmen ikinci kez hiç bakmamışım. Geçenlerde bir Watsons indiriminde alıp denedim, beğendim. Keramet lipfinity serisinde diyorum artık. Renk istek üzerine yaptırılmış gibi aradığım renk, kolay sürümü, kremsiliği ve her zaman dediğim gibi Koku :) Turuncu ruj arayanlara şiddetle tavsiyemdir. Bence turuncu rujun mevsimi yok, her mevsim çarpıcı :)
Şöyle minicik bir sorun var kapaklar çok çabuk kırılıyor.
Nasıl çözeceğiz ki ?
                                               
                                                         
   Maybelline AlwaysPlum 260 and Pastel DayLong 19

Maybelline ile ilgili yorumu daha önceki postlarda yazmıştım. Çok ucuz çok kaliteli bir ruj. Dünyanın da en dayanıklı rujlarından bence ki bende ruj pek durmaz, bu duruyor. Dudak rengime de çok yakın, bu yüzden bayılıyorum. Koyu renk kahve-mor-bordo arası bir ruj arayanlara direkt önerimdir. 
Pastel'in bu ruju için yorum yapamayacağım. Bir kere sürdüm dudaklarımı felaket kuruttu ve sürerken de anladım ki ben koyu renk mat ruj kul-la-na-mam. Direk kuzenime hediye..


Pastel Day Long 15 and 20
Pastel'in bu iki rujunu 6 aydır kullanıyorum, Bittikçe yenileye yenileye. Bazen diğer çok renkli rujlarımın üzerine sürüyorum, rengini açmak için, hafifte matlık veriyor. Olay bir görüntü oluyor. 
Mat likit ruj kullanmak dudaklara çok iyi bakmak demek, ihmal etmiyorum.


Blistex Lip Balm
Şu zamana kadar kullandığım ve türkiyede bulabildiğim en iyi dudak kremi bence. Öneri üzerine aldım, benimde önerilerime olumlu dönüşler oluyor. Parafin bunda da var, Parafin :D 

Şimdilik bu Kadar, kış için yine bir bordolar, kırmızılar, kiremit renkleri düşünüyorum
Önerisi olan varsa, keyif dikkate alırım.
Teşekkürler..

1 Eylül 2016 Perşembe

0

ON ALTINCI YAŞIMIN ÜZERİNDEN HENÜZ ON SENE GEÇMİŞKEN

Merkür retrosuydu,
Güneş tutulmasıydı iki adet ay tutulacağıydı derken
Geri hareketlerle, tutukluklarla bugün yaş alıyorum.

Rönesansım 16. yaşımdır ve hep o yaşta kaldığımı zannetmek istiyorum
Bu sene on altıncı yaşımın üzerinden on yıl geçmiş oluyor ama
Büyümüyorum, bunun için hiç çaba sarfetmiyorum,
Hissiyatım budur.
Her yaş için üflediğim mumlar yanıma kar kalıyor.
Eksiliyorum, çoğalıyorum.
Bazen geçsin istiyorum zaman, bazen eskiyi özlüyorum.
Ama burası iyi. En iyisi şimdisi.
Bu start çizgisindeyim daha.

Bu çocuk yanıma sığdırmaya çalıştıklarım var ki,
Yoruyor mu beni sağlam mı kılıyor, yılmadan çözümlüyorum.

Bu hengamede insan kalıcan da
Canını kimseye yaktırmayacan, kimsenin de canını yakmıycan..
Onurlu kalıcan, Değer bilip, şevkat göstericen dee,
Özgüvenli olucan, (Zira içinle ilgilenen kimse yok. Tezer Özlü gibi insanların arasında yer edinebilmek için bazen onlar gibi giyinip, yiyip-içeçeksin, Bizi bu uyum diri tutacak)
Söz verip tutmak için kendini yırtıcan, sözünü tutucan da,
Zoru görünce kaçmıycan ama olsun diye direterek kendini de üzmüycen,
Her şeyi kontrol etmeye azıcık ara vericen, bol dinlenicen deee,
Kendin yetmeyecek çevrene de yardıma koşacaan.

Eğilmeyeceksin. Dik duracaksın.
Öğreneceksin.
Kendini tekrarlanamayacaksın,
Hep daha fazlasını, daha yenisini öğrenmek isteyeceksin.
İçinde de bir çocuk büyüttüğün gibi aklı başında bir kadında yetiştireceksin.
Ve en önemlisi dünyanın kirliliğine inat hep umutla bakacaksın.
(Eee boşuna optimist olmadı namımız)

Yorucu hepsi, yorucu olmaz mı hıç ?

İyi bir insan mıyım?  Bunların hepsini yapabiliyor muyum gerçekten ? Aslaağ.

Tabiki birilerini kıskanıyorum. Yakınımdakileri bile.
Bazen nefret ediyorum insanlardan.
Bazen en sevdiğim insanlara bile tahammülüm olmuyor.
Herkese çemkirip geziyorum. Çünkü her zaman doğru şeyler mutluluk getirmiyor insana. Çemkiriyorum bende.
Bazen kendime, bu hayatta hiç bir bok bildiğin yok, nerdesin bak diyorum.
Bazen güçsüzüm,
Bazen dalga geçiyorlar benimle,
Bazen saçmalıyorum,
Bazen yalancıyım.
En çok hayal ettiğim dünyada barış ilkesini bile
'' Sokarım böyle dünyaya, yiyin birbirinizi amk'' diyerek hiçselleştiriyorum.

Korkuyorum da mesela,
İçinden çıkamamanın bu dünyanın.
Hedeflediğim gibi bir insan olamamaktan,
Hep itiraz edip yalnız kalmaktan
Kurallara uymamaktan,
Korkuyorum, geberiyorum korkudan.
Ve korkularımız asıl bizi biz yapanlar..

Ama ne yaşarsam yaşayım, ne kadar ağır olursa olsun yaşananlar
Hemen içimde bitirmeye çabalıyorum.
Beni yoran üzen şeyleri deşmiyorum.
Kabul ediyorum, Geçsin diye uğraşıyorum.
Olmuyorsa olacağına varır felsefesini kullanıyorum.

Çünkü her zaman şansım yaver gitti.
Çünkü benim hayatımda  ''her şey olabilir bu hayatta'' diye bir kapı var
Ve bu her şeyler geliyorlar dağıtıyorlar içerisini ve gidiyorlar.
Ben izliyorum.
Dağıtıyor ve gidiyorlar.
Toparlıyorum.
Çünkü gerçekten mutlu olmaya gelmedik bu dünyaya.
Ben işte bunun on altı yaşında bilincine varmıştım.
On sene sonrada aynı yerdeyim. 
Yaşantımdaki iyi-kötü olayların hepsini misafir ediyorum.
İyi de geçiyor, kötü de ..
Zaman geçiyor, zaman.

Sonra beni sevenler var,
Sevdiklerim var.
Doğru bulanlar, fikrimi önemseyenler var.
Benimle yürüyenler, kuşkusuz hep yanımda olanlar var.
Mutlu gününde koşup ilk bana sarılanlar
Mutsuz gününde beni yanında isteyenlerim var.
Benden öğrenecek şeyleri olanlar var.
Yüzümü güldürenler, huzur verenler var.
En önemlisi güvendiklerim var.
Hepsi iyi ki var.

Yine, yeni yaşımı kucaklayacağım. 
Kendime sırdaş, gönlüme yoldaş arayacağım, hiç bıkmayacağım.
Anıra anıra ağlayıp, kahkalarımla sokakları inleteceğim.
Daha çok gezme fırsatı arayıp, daha az çalışacağım bir iş bulacağım.
Mutsuzsam dibine kadar yaşayıp, mutluysam bulutlara uzanacağım.
Durmayacağım, hep seveceğim.
O mal yaptıysa bende yaparım deyip hayallerim hala tazeyken peşlerinden koşacağım.
Şeytanın bacağıyla benimde zorum var, kıracağım.

Azıcık çaba, risk alma kabiliyeti ve ardıma bakmayacağım bir yaş istiyorum bu kez.
Herkese minnettarım.
Sadece hakettiğimi düşündüğüm bir yaş dileyeceğim mumu üflerken, fazlası değil.
Bu sefer ki dilek hakkımı dünya barışına harcamayacağım. 
Geçebilecek küskünlüğüm var da azıcık..

                                                                                   Önce insan 
                                                                                   Sonra kadın
                                             Sonrada toprağa değene dek neye bürüneceksem.
                                                                                    Şükranlaar :)
                                                                                     Mahinur