4 Ağustos 2016 Perşembe

2

Geçişgen Dayanaklardan, Çareli Uyarlamalara.

Zayıf olup, hafif bir yaprak gibi savrulmak mı?
Güçlü olup, kaskatı toprağa yerleşmek mi zor? 
İşte bunu çözmesi imkansız.

Aslında sendelemeye devam ettiğin sürece ne kadar savrulduğunun ya da 
Ne kadar köklendiğinin bir anlamı olmasa gerek. 
Belki her şey acısıyla tatlısıyla fazla güzeldir.
Belki de bu kadar güzelleşebiliyordur herşey. 
Belki savrulmayı sevmeyi kabul etmek gerekiyordur.
Belki köklenmeyi, daha derinleri sahiplenmeyi kabul etmek.

Yanlışları düzeltmeye çalışmak ve bir sonraki yanlışı elimizle işlemek arasındadır belki her şey.
Sadece değişken ellerde her durum, bu ikisinin arasında yaşanıyor.
Mevcut yanlışımızdan, bir sonraki yanlışa doğru olan, 
Birbirine değmeye niyetli iki uzantı.
Önceki yanlıştan sürüklendiğimiz ve hep sonraki yanlışlara gideceğimiz gibi.

Ve biz bu yanlışlara dayanak arayarak bir sonrakine adım atabiliyoruz işte.
Bu dayanaklar(her neye dayanıyorsak)içimizdeki boşluğu geçici olarak doldurmaya yettiği gibi yanlışlarımızı da bizden daha çaresiz kılarak devam etmemizi sağlıyor.
 
Belki bu iyidir, Sebep aramak ya da tuz basmak.
Belkide bir sonraki yanlışın başlangıcıdır.
Belki yanlışlarda iyidir.

Hiçbir haltın çözümü yok.
Bize değip geçen hiçbir haltın çözümü yok. 
Bunu yaşadık isteyerek yahut istemeyerek.
Dayandığın hiçbir halt bu yanlışı ve sana yaşattıklarını geçirmez.
Kurumuş dayanaklara değil, daha köklü sağlam dayanaklara ihtiyaç var.

Yanlışlar sana çarptığı sürece nereden geldiği, nereye gittiği farketmez.
Bizi bir yapan, bu arayışların sebebi, hala ayakta kalmasını istediğimiz insan yanımız.
İyi niyetli duygularımız.

İyileşmek diye bir şey yok.
İyileşecek vakit yok.
Kendine hemen bir yöntem bulup asla kafayı bozmayacaksın.
Çünkü bu dünyaya bu kadar zarar vereceken, temelde yaradılış bile yanlış.
Kendi anti-depresanını sen kendin yaratacaksın. 
Günü yaşayacaksın. Geçiştirmeden, bilerek, kabullenerek, kucak açarak.
Haz duyacaksın.

Yanlış hep var, bu sebepten hemen gidip kendi antidepresanını yaratacaksın.
Yoksa vakit yok. 
Hafıza güncellemesi gün aşırı şart. 
Bile isteye yaşayacaksın.
Başka da doğru yok.

2 yorum :

  1. ''..Belki yanlışlarda iyidir.''

    O kadar doğru ki yanlışlar dünya üzerindeki en büyük nimet . Yeter ki bunun farkındalığına varacak kadar olgun olmayı başarabilelim. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle.. Herkes kendince bir yöntem bulup göğüs gerecek. Zira mutlu olmaya gelmediğimiz çok net. Teşekkürler.

      Sil