26 Ocak 2016 Salı

0

Da Vinci's Demons ( Dizi Önerisi)

Ben yabancı dizileri kardeşimin zevkine göre izliyorum. Benim zevkimi biliyor.
Sezon sezon bitiriyor ''Başla'' diyor. Bende ''Konu ne '' demiyorum. Direk Start.

Aslında tür macera olduğunda çok seçici olsamda, dizideki her şeyi kusursuz buldum.

Mekan, kurgu, kıyafetler, kadınlar, adamlar, senaryo, çekimler. Her Şey.

Da Vinci'nin sadece tabloları ile değil, 
Yaşamının da bir sır olduğunu düşünenler için bu dizi,
Hem ''Da Vinci olsa olsa böyle bir adamdır''deyip kurulmaya
hem de Leonardo Da Vinci'yi daha da merak etmeye itiyor. 
Uyurken ya da uyanıkken ki görüleri sayesinde 
Da Vinci ve arkadaşlarının, ayrıyetten Papa'nın yeğeni Kont Riario' nun 
Yaprak kitabının izi sürmesini konu alan dizi, 
Düşmeyen sürükleyiciliğiyle, seyircisini her bölümü ard arda izlemeye çekiyor.



Bu arada diziyi izledikçe Kont Riario karakterini canlandıran Blake Ritson'a da derin bir hayranlık duydum. Hayırlı olsun. O yakışıklılık, o zeki tavırlar, istediği her şeyi başaracak bir erkeğin vücut bulmuş hali resmen. Canım benim. Lütfen burdan sesimi duysun :)
Paravan kalksın ve çay içelim lütfen.



Bizlerce çok izlenmesinin en büyük nedeni bence bu keşiflerin ve

Yaprak Kitabının Osmanlı Devletine bir şekilde bağlanması,
Dizi tavsiyeleri ''Dizi de Osmanlı Devletide yer alıyor'' gibi gelişse de
Dizi her yönüyle övgüyü hakediyor.  Bağlayıcı unsur fazla.
Hemen işi gücü bitirip seyre durun.


                                                                 


                                                       İyi Seyirler
                                                     

                                                      SEVGİLER

12 Ocak 2016 Salı

0

Beyaz Ak'lanınca ..

Beni bilenler bilir Beyaz'ı izlemem, mizahını sevmem. Ben
Gece yarısı yayın yapan bu Show adamlarının biraz daha protest
Olmasından yanayım ama o gece gelişi güzel bir şekilde kumanda 
BeyazShow'da durdu ve Ayşe öğretmen yayına bağlandı. 
( Öğretmen ya da değil hiç umrumda değil )

Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız? 

Burada yaşananlar medyada çok farklı aktarılıyor. 
Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. 
Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık ! 
İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın.
(Umrumda olan ne dediği )

Beyazıt'ın bu konuşmalara verdiği yanıtlar beni çok şaşırtmıştı açıkçası.

Telefonu elbette ki kesemezdi. En azından bunu yapmasındı zaten.
Telefonu kapatır kapatmaz kaldığı yerden devam etmeye çalışsa da 
Onu birkaç iyi dilekte bulunmaya iten vicdanı mıydı, yoksa o an 
Canlı yayında oluşunun verdiği bir davranış mıydı, arada kalmıştım ?
Bir yandan kendisinden ummadığım derecede bilinçli konuşuyor, 
Bir yandan da tedirgin olduğu bir şeyler var gibiydi.
Ama gerekçesi n'olursa olsun Beyazıt'ın Barış dilemesine şaşırmıştım işte.
Hatta gerçek hayattaki görüşünün de Milliyetçilik olduğuna inandığımız Memati
Yani Gürkan Uygun'da Ayşe Öğretmeni alkışladı. Konuşmada yanlış yok.

Ertesi gün sosyal medya ikiye bölündü.
Bir kısım hemen Beyazıt'ı Kahraman ilan etmiş, diğer kısımda terör yanlısı ..

Oysa ki kahraman ilan edileceği hiçbir laf söylemedi. 
Yayın yasağının böyle kolay olduğu zamanlarda bir öğretmenin sesini kesmemek 
Kimi gruplarca kahramanlık kabul edildi elbette. Bu sıfat,
Doğuda her an ödenen bedellerle tabi ki mukayese edilemez.
Kahramanlık böyle basit bir iş değil. Beyazıt'ın
Çok geçmeden vicdanen yaptığı bir konuşma olmadığını anladık.
Barışı savunmamakla çok büyük yanlış yaptın Beyazıt Öztürk.

Diğer yandan siyasi görüşünü hiç kimsenin bilmediği apolitik bir adamı 

Kahraman yapmakta, hain yapmakta bu kadar basit olmamalı. Hatta,
Faşizm bu kadar siyasetten uzak birine özür dilettirirken, hemen Yavşak demekte.
Konuşmayın ya, bazen de susabilin.
Önemli değil, bazı konularda da fikriniz olmasın. Eksik kalın.

Anca yaftalıyorsunuz.
Bu adama Hain, terörist dediğiniz de vatanperver olmuyorsunuz.
Kahramansın, yalnız değilsin dediğinizde Barışa katkı sağlamıyorsunuz. .
Yalaka, dönek dediğinizde de siz iyi siyaset yapıyor olmuyorsunuz.

Özel hareket polisi tarafından tehdit edilmesi dışında kim bilir neler işitti ?

Tabi ki savunmuyorum ama herkesin bir çapı var. Bu adam, bu.
Barış savunup, yolundan geri dönmedi. Programda basireti bağlandı ve 
Telefon konuşmasını desteklemek zorunda kaldı.

Beyazıt'ın Canlı Yayında Özür dilemesiyle ilgili hiç yorum yapmayacağım.
Gerçekten hiç kimsenin düşmemesi gereken acı, üzücü bir durumdu. 
Hepimize dayatılan gerçek bu.
Ben gözlerini sürekli kaçırmasından içinde bulunduğu rahatsızlığını görebildim.
Ve ne yazık ki yüzündeki o korku, uygulanan sindirme politikasına nasıl da kucak açıyor.

Bu tür programlar düzenin kültürünü yansıttığı için herkes Beyazıt'a kızgın.
Ama görüyoruz ki, etliye sütlüye karışmamak çare değil.
Bu ülkede etliye sütlüye karışmayanlar da çok kere katledildiler bile.
Beyazıt'a o yayının bedelini elbette ödetecekler. Çünkü geri adım attı.
Oysa ki direnen her zaman kazanır. Soruşturmalar, tehditler, canlı yayına almalar.
Ama unutmayalım ve ona kızmayalım, 
Beyazıttan önce ona bu özürü zorla dileten sistem yamuk.

Ayrıca ''Kurdun dişine kan dey(Ğ)di '' yazılaması yapanlar 
Doğuda o dişi gerçek kana bularken, Batıda Beyazıt gibileri hedef alıp, 
Sindirme politikası izliyorlar ve Beyazıt gibi siniyoruz.
Evet direnmedikçe akan kan hiç durmayacak.

Şimdi Beyaz Ak'lanınca, 
Beyazıt ''Devletimizin yanındayız'' demeden önce, ona vatan haini diyenler 
Kendinize ne tür sorular sordunuz ? Hain miymiş )
Ya da şimdi; En çabuk kirlenen renk beyazdır diyenler, iki gün önce kahraman ilan etmiştiniz.
Sizler bu geri adımla ne durumdasınız ?  Kahraman değil miymiş ?
En çok üzüldüğüm konu şu;
Bu ülkede kahramanlıkta, hainlikte bir anlık.
Ne olursa bu ön yargılarınız yıkılır ? Bunu samimiyetle çözebilesiniz diliyorum.

Gün gelip bu yasaklar konuşulduğunda, barış geldiğinde Beyazıt Öztürk'e de rol düşecek.
Belgeselleri çekilecek, programlarda tavrı konuşulacak. Ne düşünecek acaba ?

Terör Örgütünün silah bırakmasını istiyorum demekle,
Barış istiyorum demek arasındaki farkı bilen varsa beni de bilgilendirebilir mi lütfen ?
Barış kelimesinden ne kadar korkar oldunuz ? 

Yahu lanet gelsin. Doğuda beş ayda 71 çocuk ateşli silahla katledildi.
Ne düşünürseniz düşünün ama artık n'olur,
 ''ÇOCUKLAR ÖLMESİN''