29 Ocak 2015 Perşembe

0

HATA YAPMAK LÜKSTÜR


Bu yazıda düşünce kaldırılmayı bırak, düşmesine izin çıkmamış,hayatları hiç yanlış yaptırılmamaya kurulmuş bireylerden bahsedeceğim.Biz önemseyeceğiz bastırılmış hayatlarını ve belki zincirlerini koparanlarla karşılaşacağız .Fikirleri sorulmamış, hiç planlı yaşamamışlar. Global krizleri, enflasyonları tartışmamışlar mesela, finans takip etmemişler.''İstermisin diye soranları olmamış, nasılsın '' denmemişler. Besbelli duyacakları cevaptan korkmuşlardır, maymunun gözünü açtığını öğrenmekten ya, neyse.

Erkekse eğer okuldan alınıp ''eve ekmek getir'' denmiş. Ardından ''haydii asker ocağına'' gönderilmiş. E tabi dönünce de annesinin uygun gördüğü bir komşu kızıyla ''gözü çok açılmadan everelim'' denmiştir.Aileden yada askerde gördüğü siyasi bilgiyle ''oy ver '' denmiş.Buraya kadar sistem kesinlikle bu . Ve hayatının devamında olacağı şu, evlatları kendininki gibi seçmeden yaşamasın diye onları okutmaya adayan,işçi bir baba.

Kendi için n'aptıı ? Hiç !!! Daha ilkokuldan, kendinden daha iri-yarı arkadaşıyla kavga edip dayak 
yiyemeden okuldan alınmış oldu. İlk aşkının adını tahta masala kazıyamamış oldu. Devamsızlık kağıdını, mahalledeki futbol turnuvasına kacırmak pahasına ailesinden gizlemek zorunda kalamadı. Ergen olduğu ilk anı utanarakta olsa babasına soramadı.Lise de arkadaşlarıyla, evin yolunu bulamayana kadar içip. klozete kafayı dayamış halde sızıp kalamadı.
Neye yeteneği var bilemedi, mesleğini seçemedi.

Kadınlar için durum elbetteki her zaman daha vasat. Anne zoruyla okuma-yazmayı sökene kadar okula gönderilen, okul yolunu ezberleyemeden gözü açılmasın diyerek okuldan alınan, doğuştan kadın çocuklarımız. Fen bilgisi öğretmeninin kısaca anlattığı ''boşaltım sistemleri'' konusunda, yüzümü kızaracak, kızlarla kikirdeyecek mi bilemedi mesela. En yakın arkadaşının kendinde önce davranarak gözünün içine bile bakamadığı çocuğu, sevdiğini öğrendiğinde hıçkırıklara boğulmadı. Binbir korku ve istekle
okuldan kaçamadı. Okuldan kaçıp sigaranın tadına bakması için de zorlanmadı.Bir erkeğin elini tutmayı bırak, gözüne bakamadı. Hep susturulmuş geri plana atılmış doğuştan kadın kız çocuklarımız.

O sümüksü akışmış beyinler olmasaydı, karizmatik bir mimar olurdu belki oğlan çocuğu.Mini mini bir hemşire olurdu kadın çoçukta. Kendileri bilirdi, kime aşık olunur. Biteceğini bile bile iliklerine kadar yaşarlardı aşklarını. Yada girecekleri günaha değeceğini dilereyerek, birilerini yataklarına alırlardı . Bir aşkla daha beter kirlenmemek için, o kirli yataklarda temiz kalmak adına yaparlardı bunu.. Daha güzel partilere gider, her defasında sarhoş olurlardı. Esrar tadarlardı kesin. Hep daha çok sevileceklerini düşünüp, her defasında daha beter boka basarlardı.Kira vakitleri geldiği halde iki günlük Budapeşte tatili için işlerini bırakılardı.Piercingler, dövmeler yaptırırlardı.Ne güzel yanlışlar yapılırdı işte. Kesin bizim gibi aldatır, aldatılırlardı. Kavga ettiğimiz, küfür ettiğimiz, mahkemelik olduğumuz,sevgililerimizi elimizden alan yada ayartan  vatandaşlar olurlardı. Renk lazım azizim renk! Öyle tek düze ahlak anlayışıyla olmaz. Herkes doğru yaparsa tercih diye birşey kalmaz. 

HATA YAPMAK GÜZELDİR, BİZİ ÖZGÜR KILAR.

                                                                       En az hatayla en fazla doğruya ulaşmak ümidiyle.
                                                                                                          
                                                                                                                       Sevgiler :)
Karikatürler krncakararnca@blogspot.com.tr
tarafından büyük ustalıkla çıkıyor.

0 yorum :

Yorum Gönder